HAYIRLI CUMALAR;LÜTFEN OKUYUN
DOĞUM GÜNÜ HEDİYESİ..!
Fırına geldiğimde
ortalıkta ekmek görünmüyordu. Eski bir dostum olan fırıncı; “Biraz
bekleyeceksin hocam. İki-üç dakikaya kadar çıkartıyorum.” dedi.
Kenardaki tabureye
oturup beklemeye koyulurken, içeriye yaşlıca bir adamın girdiğini gördüm.
Eskimiş ceketinin sol yakası altında bir madalya parıldıyor ve yürürken hafifçe
topallıyordu. Selâm verdikten sonra, fırıncının tezgâhına yaklaşarak;
“Ekmeklerimi alayım! Benim ikizler acıkmıştır.” dedi.
Fırıncı, adamın kendisine
uzattığı torbayı alarak tezgâhın altına eğildi ve bir gün öncesine ait olduğu
anlaşılan ekmeklerden 4-5 tane çıkardı.
Ben o arada oturması için kendi yerimi o adama
vermiş, tezgâhın yanına iyice yaklaşmıştım. Ekmeklerden birkaç tanesinin şekli
değişmiş, katılaşmış, taş gibi olmuştu. Fırıncıya sordum:
- Neden taze ekmeği beklemesini söylemiyorsun?
Biraz sonra çıkacak dedin ya!..
- Bayat ekmekleri kendisi istiyor. Çok fakir bir
adam. Ona bayat ekmekleri yarı fiyatına veriyorum.
- Kim bu adam?
- Kendisi Kore gazilerinden. Oğluyla gelini bir
trafik kazasında vefât edince, ikiz torunlarını yanına almıştı. Yıllardır
onlara bakıyor, hem de çok az bir maaşı var.
Fırıncının anlattıkları karşısında içimin yandığını
hissediyor ve ufak da olsa bir şeyler yapmak istiyordum. Fırıncıya yavaşca
dedim ki:
- Aradaki farkı ben vereyim. Hiç olmazsa bugün taze
ekmek yesinler.
Fırıncı, teklifimi kabul etti. Biraz sonra da,
fırından yeni çıkan taze ekmekleri adamın torbasına doldururken şekli bozuk,
bayat ekmekleri de tezgâhın altına koyarken ihtiyara takıldı:
- Bugün çok şanslısın hacı amca. Çocuklar için sana
pasta gibi ekmek vereceğim.
Yaşlı adam, bir evlât sevgisiyle kucakladığı
torbayı göğsüne bastırarak kapıdan çıkarken bana döndü ve dedi ki:
- Allah, senden razı olsun evlâdım. Bugün onların
doğum günüydü...
KENDİMİZE BİR SORALIM EN SON NE ZAMAN BİR YOKSULU
SEVİNDİRDİK?