Rana Değirmenci
ranadegirmenci@hotmail.com
Şems
07/03/2016

"ŞEMS ve SUYA YAZDIM" / RANÂ İSLÂM DEĞİRMENCİ

.....Gerçek dünya kanlı canlıdır. Emek ister, çaba ister. Gülmek, ağlamak, ihtiyaç duymak, bir şey için savaşmak, bazen her şeyden vazgeçebilmek, başkalarını fark etmek, kendini fark ettirmek ister. Bütün bunların yeniden gerçekleşmesini sağlayabilmek, çocukları ve gençleri fark etmek ve gerçek hayatı fark ettirebilmek için neye ihtiyacımız var?

Bu sorunun cevabını vermeden önce, yüreğim aklıma araya girmek istediğini söyledi: ”Ama hiç olmazsa, 'mış gibi' yapanların herkesi kandırabileceklerini, asla kendilerini kandıramayacaklarını anlatmışızdır. Çünkü, her şeye rağmen aramızda 'hamdım, piştim, yandım' diyebilenler / diyebilecek olanlar çoğunluktadır” deyiverdi. Yüreğim söz alınca aklım karıştı birden… Bir zaman sonra anladım ki, buraya kadar aklım sorunu ortaya koyarak, bu gelişmelerin çaresi nedir diye sormuş ve kendince çözümler üretmiş. Birden irkildim… Şu ana kadar ben de, matematik hesaplar, teknik çözümler peşindeymişim. Olan biteni daha yeni fark ettim. Kısa bir sessizlik oldu… Ardından, içimden bir ses; “sorunun cevabını sandığımız gibi sizin aklınız ya da benim aklım değil, gerçek bir yürek vermeli” dedi. (Sanki, aklımın ve yüreğimin ilk defa uzlaştığı ortak bir bildiriydi bu!..) Ve sözüne devam etti:

“Pişen, yanan; pişiren, yandıran bir yürek… Cevap bizim gibi yolu şaşıranlarda, aklı ve yüreği çelişenlerde, akıl yürek kavgasıyla yarı yolda kalanlarda değil! Bizden önce yolu tamamlayanlarda… Gelin, çocuklarımızı da yanımıza alıp bir yüreğin yanına gidelim. Mevlânâ’nın dostu Şems-i Tebrîz’e kulak verelim”: (Görelim akıl ve yürek bir arada neyler?)

“Şems’e sordular: En büyük bilgi nedir?
Şems cevapladı: En büyük bilginin, yani bilgeliğin üç işareti vardır: Söz, fiil (hareket) ve olgunluk. Söz, okumuş kimselere aittir; fiil, itaat edenlere, olgunluk ise erenlere… Kuru dal suyun üstünde yol alır; kuşlar havada uçar, ermişler ise bir gecede dünyanın bir ucundan bir ucuna geçebilirler.”

Ah keşke anlatabilsek… Hayır, anlatmasak; sussak… Her şeyi, her an, her yerde hep konuşmak, ispatlamak telaşına düşmesek… Sükût içinde bir gecede ya da bir hecede dünyanın bir kalbinden bir kalbine geçebilsek…İşte, bunu yaşayıp, yaşatabilsek… Çocuklarımızı sırtlayıp onları akıl ve yürek diyarlarına uçurmak yerine, “onlara bu diyarlarda, tek başına uçmayı” öğretebilsek…(ANLATABİLSEK'ten...)

BİR ÖMRÜN YAZISI / Medhiye
(Kavuşmak mı?..)

SU

Seni suya yazdım 
su gibi aziz diye

Seni denize yazdım 
bir avuç umman diye

Seni hasrete yazdım
kendin olup dön diye

Seni yağmura yazdım
bereketim dol diye

Seni sedefe yazdım
inci mercan pay diye

Seni benliğe yazdım
kumaşımız bir diye

Seni zamana yazdım
ilmek ilmek ör diye

.....(devamı TOPRAK...)

 



2186 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Nar-ı Beyza - 12/07/2015
Deneme
GÜL=DİKEN - 08/02/2015
ŞAŞKINIM
TÜRK DÜNYASI - 02/12/2014
ULU ÇINAR
YÜREĞİMDEKİ KÖZ ''TÜRKÇE'' - 26/08/2014
RANA İSLAM
YÜREK BALÇIKLA SIVANMAZ - 10/08/2014
RANA İSLAM
MARİFETTE CEVHERSİN - 31/07/2014
RANA İSLAM
DOST BİLMESİN - 15/02/2014
RANA İSLAM
GAZEL-İ BENDE - 12/02/2014
ELİF BEZELİ KİTAP
ELİF - 22/01/2014
RANA İSLAM DEĞİRMENCİ
 Devamı